Son dönemde artan çatışmalarla zor günler geçiren Gazze, uluslararası kamuoyunun dikkatini bir kez daha üzerine çekti. Ürdün, Mısır ve Fransa, bölgedeki gerilimi azaltmak ve kalıcı bir ateşkes sağlamak adına ortak bir çağrıda bulundular. Geçmişten gelen tarihi ve siyasi ilişkilerinin yanı sıra, bu ülkelerin Gazze'deki durumu yakından takip ettikleri ve bölgedeki barış arayışlarına katkıda bulunmak istedikleri belirtiliyor.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ve Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'nın katılımıyla yapılan toplantının ardından yapılan açıklamada, "Bölgedeki tüm taraflara, savaşın sürmesine neden olan düşmanlığı bir an önce sona erdirme çağrısı yapıyoruz. İnsani yardımın Gazze'ye ulaşmasını sağlamak ve sivil halkın güvenliğini temin etmek için bir araya gelip çalışmalıyız" denildi. Bu çağrı, Gazze'deki insani krizin boyutlarını gözler önüne sererken, barışa olan ihtiyacın ne denli acil olduğunu bir kez daha vurguladı.
Bu gelişmelerin ardından, uluslararası toplumdan gelen tepkiler de oldukça çarpıcı oldu. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, Ürdün, Mısır ve Fransa'nın çağrısına destek verdiklerini açıkladı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres,,"Gazze'deki insani durum kabul edilemez. Ateşkes sağlanmalı ve bölgeye yardımlar hızlandırılmalı" ifadelerini kullandı. Ayrıca, içerideki gerilimi azaltmak için tüm tarafların müzakere masasına dönmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Bölgedeki gerilimin sadece Gazze'de değil, aynı zamanda komşu ülkelere de olumsuz etkiler yarattığı düşünülüyor. Özellikle Mısır'ın Gazze sınırında artan göçmen hareketliliği ve güvenlik endişeleri, bu ülkenin üzerine düşen sorumluluğun daha da arttığını gösteriyor. Mısır Dışişleri Bakanı Shoukry, "Bu çatışma, sadece bölgesel bir sorun değil; küresel barışı da tehdit eden bir durum" diyerek, uluslararası iş birliğinin gerekliliğine dikkat çekti.
Bölgedeki liderlerin barış ve istikrar için bir araya gelmesi gerektiği konusunda hemfikir olmalarına rağmen, şimdiye kadar atılan adımların yeterli olup olmadığı konusunda tartışmalar devam ediyor. Bazı analistler, uluslararası toplumun harekete geçmemesi durumunda, çatışmanın daha da derinleşebileceği uyarısında bulunurken, bazıları ise diplomatik çabaların olumlu sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Zamanla birçok ülkenin etkisini artırdığı Gazze üzerindeki bu çağrının, yeni bir barış sürecinin başlangıcı olup olmayacağı merak ediliyor. Tarihsel ve kültürel olarak oldukça zengin bir geçmişe sahip olan bu bölge, barışın sağlanabilmesi durumunda hem bölge halkına hem de dünya barışına büyük katkılar sunabilir. Şu anda bölgedeki tüm gözlerin, uluslararası liderlerin alacağı kararlara odaklandığı görülüyor. Üç ülkenin ortak çağrısı, bölgedeki tüm aktörler nezdinde umut oluşturuyor ama önümüzde hala zorlu bir yol olduğu aşikar. Bütün dünya, bu çağrının somut sonuçlar doğurmasını bekliyor.