Cevdet Yılmaz, son günlerde sosyal medyada ve kamuoyunda tartışma konusu olan boykot çağrılarına ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Yılmaz, bu tür çağrıların ülkenin ekonomik dinamiklerine zarar verebileceği uyarısında bulunarak, sorumlu bir siyasi yaklaşım sergilemenin önemine değindi. Ülkenin firmalarını hedef göstermek yerine, eleştirilerin yapıcı bir şekilde yapılması gerektiğini belirten Yılmaz, "Bizler ülkemizi temsil eden firmaların arkasında durmalı, ancak eleştiri yaparken de yapıcı bir dil kullanmalıyız," dedi.
Yılmaz, boykot çağrılarının yalnızca belirli markalar veya şirketler üzerinde değil, tüm ülkenin ekonomik istikrarı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Çeşitli firmaların, karşılaştıkları olumsuz tavır ve tepkiler nedeniyle zorluk yaşadığını belirten Yılmaz, "Boykot çağrıları, firmaların satışlarını azaltarak gelir kaybına ve dolayısıyla istihdamda azalmaya yol açabilir. Bu, yalnızca hedef alınan şirketler için değil, dolaylı olarak bütün ülke ekonomisi için zararlıdır," ifadesini kullandı.
Ülke genelinde birçok sektörün ve firmanın ortaya koyduğu başarı hikayelerinin, bu tür olumsuz eğilimlerle gölgelenmemesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "Hedef alınmak istense bile, bunu yaparken sorumluluk sahibi bir dil kullanmak zorundayız. Bir ülke, birlik ve beraberlik içinde hareket etmelidir," dedi. Bu bağlamda Yılmaz, alternatif çözümlar üzerinde durulması ve sorunların sağlam temellere dayanan yapıcı eleştirilerle giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Cevdet Yılmaz, sorunun çözümünde yapıcı eleştirinin ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak, "Siyasi figürler olarak bizler, sosyal medya platformlarında veya kamuoyunda yapılan yorumlara derhal cevap verebilecek bir konumda olmalıyız. Bu, sadece bireysel bir sorumluluk değil, aynı zamanda ülkede yaşanan ekonomik problemlerin çözümünde bütüncül bir yaklaşım sağlamamız anlamına geliyor," diye ekledi.
Yılmaz, sorunun istişare yoluyla çözülmesi gerektiğini, dolayısıyla toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek ortak bir zeminde buluşmasının önemine dikkat çekti. "Bir siyasi figür olarak, halkın problem ve taleplerine kulak vermek, onları anlamak ve çözüm önerileri sunmakla yükümlüyüm," şekline sözlerine devam eden Yılmaz, böylelikle toplumun daha sağlıklı bir şekilde ilerleyeceği inancını taşıdığını belirtti.
Toplumun birlik ve beraberliğine vurgu yapan Yılmaz, eleştirilerin sert ve yıkıcı bir dille değil, sorumlu bir şekilde yapılması gerektiğini yineleyerek, "Eğer sorun varsa, bunu kiminle ya da hangi firma ile tartışmak gerektiğine odaklanmalı ve birlikte yol alabilmeliyiz," şeklinde sözlerini sonlandırdı. Ülkenin yararı için yapılan her çalışmanın ve eleştirinin, birer katkı sunmasını beklediklerini de sözlerine ekleyen Yılmaz, siyasi iradenin bu tür durumlarda üzerindeki yükümlülükleri anladığını ve üzerlerine düştüğünü belirtti.