Afganistan, 2023 yılının en yıkıcı doğal afetlerinden biriyle sarsıldı. Ülkenin kuzeydoğusunda meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, gece saatlerinde halkın uykuda olduğu bir anda gerçekleşti ve 2 binden fazla can kaybına yol açtı. İlk belirlemelere göre, yüzlerce insan da yaralandı ve bu sayının artmasından endişe ediliyor. Depremin merkez üssü, Afganistan'ın Badakhshan iline yakın bir bölge olarak belirlendi. Bölgede yapı stokunun zayıf olması, can kaybının ve zararların artmasına neden oldu. Ülkedeki insani kriz, bu talihsiz olayla daha da derinleşti.
Afganistan, coğrafi konumu nedeniyle sık sık sismik aktivitelere maruz kalan bir ülke. Himalaya ve İran plaka sistemlerinin etkisi altında bulunan bu bölge, depremler açısından oldukça riskli. Uzmanlar, Afganistan'da yapılan yapıların büyük bir kısmının depreme dayanaksız olduğunu belirtmektedir. Hızla artan nüfus, toprak kaymaları ve zayıf altyapı, deprem sonrası zararların büyümesine yol açmaktadır. Çoğu aile, depremin sıklıkla yaşandığı bu coğrafyada daima bir tehdit altında yaşıyor. Özellikle köylerdeki evlerin çoğu, geleneksel yöntemlerle inşa edildiğinden, güçlü bir depremde yıkılma olasılıkları oldukça yüksektir.
Afganistan'da felaketten etkilenen bölgelere yardım göndermek için birçok ülke ve uluslararası kuruluş seferber oldu. Türkiye, 2023 yılında Afganistan'a yaptığı yardımlarla dikkat çekti ve deprem sonrası ilk etapta acil yardım gönderme sözü verdi. BM, Afganistan için destek çağrısında bulunarak, sağlık ekipmanları ve gıda yardımı göndermeyi planladıklarını açıkladı. Ancak, ülkenin yaşadığı mevcut insani kriz, yardım ulaştırmayı son derece zorlaştırmaktadır. Sağlık hizmetleri, yetersiz altyapı ve güvenlik sorunları nedeniyle büyük bir zorluk ile karşı karşıya kalıyor.
Hükümet yetkilisinin de belirttiği gibi, can kaybı ve yaralı sayısı her geçen gün artıyor. Yetkililer, arama kurtarma çalışmalarının başlamasıyla birlikte, yıkılan binaların altında hala birçok insanın olabileceğinden şüpheleniyor. Bu durum, halkın geleceğinden duyduğu kaygıyı daha da artırıyor. Deprem sonrası yaşanan travma ve belirsizlik, ülke çapında bir korku ortamı yaratmış durumda. Afshar, bir köyün muhtarı olarak, "Geceyi geçiren aileler çok büyük kayıplar verdi. Çocuklarımız ve sevdiklerimiz kayboldu," diyor.
Afganistan'ın deprem gerçeği, dünya genelinde dikkat çekiyor. Her geçen gün artan yardımlar ve destek çağrıları, ülkenin zorlu koşullarında daimi bir erdem olarak öne çıkıyor. Ancak yardım ulaştırma konusundaki zorluklar, çeşitli insani örgütlerin dikkatli bir şekilde önlemleri almasını gerektiriyor. Bu felaket, yalnızca fiziksel can kaybıyla değil, aynı zamanda toplumun ruhsal durumu üzerinde de derin etkiler bırakacak gibi görünüyor. Ülkenin geleceği belirsizliğini korurken, uluslararası üyelerin bu trajediye kayıtsız kalmaması önemli bir albüm yapıyor. Yardım çalışmalarının hızlanması ve Afgan halkının bu zor zamanlarda desteklenmesi, küresel bir sorumluluk olarak kabul edilmektedir.
Sonuç olarak, Afganistan'da yaşanan bu büyük yıkım, derin yaralar açmış durumda. Halkın yaralarının sarılması için uluslararası dayanışma ve hızlı yurt içi önlemler kaçınılmaz görünüyor. Umut ve dayanışma ile bu zor günlerin bir an önce atlatılması hedefleniyor.